3 Mayıs 2016 Salı

Spor Dalları ve Oynanışları


Futbol: On birer oyuncudan oluşan iki takım arasında, kendine mahsus bir topla oynanan takım sporu. 21 asır itibarıyla 200’ün üzerinde ülkede 250 milyonu aşkın oyuncu tarafından oynanmakta olup, dünyadaki en popüler spordur.

Dikdörtgen şeklindeki, yapay veya gerçek çimle kaplı alanda oynanır. Sahanın kısa kenarlarının ortalarında birer kale bulunur. Oyuncuların emeli, temelde ayak olmak üzere vücudunun belli bölümlerini kullanarak (eller ve kollar hariç) topu karşı takımın kalesine sokarak gol atmaktır. İstisnai olarak, her iki takımın kalesini savunan kaleciler, kendileri için belirlenmiş alanların hudutları dahilinde (ceza alanı) topa elle müdahale edebilmektedirler.
Topun; sahanın uzun kenarlarından alan dışına çıkması vaziyetinde taç atışı (topa son olarak hangi takım oyuncusu temas etmişse karşı takım kullanır), kısa kenarlarından dışarı çıkması vaziyetinde ise köşe (bir oyuncunun, topu kendi kale çizgisi dışına çıkarması vaziyetinde karşı taraf lehine kale çizgisi ile yan çizgisinin kesiştiği noktadan kullanılır) veya dışarı atışı (topun, hücum oyuncuları tarafından kale çizgisi dışına vurulması neticeninde ceza sahası içinden aut vuruşu yapılarak top oyuna sokulur) ile oyun tekrardan başlar.
Futbol mücadeleleri, 45’er dakikalık iki devreye ayrılan 90 dakikadan oluşur. Karşı takımdan daha fazla gol atmayı muvaffak olan takım galip gelirken, atılan gol sayılarının eşit olması vaziyetinde mücadele berabere bitirir.

Basketbol: Basketbol 5 li kişiler halinde iki takımın karşı karşıya gelmesi ile oynanmaktadır. Her
takımın 7’şer tane de yedek oyuncu bulundurma hakkı vardır. Yani sahaya toplam 12 oyuncu ile çıkılır. Oyuncu değiştirme sayısında herhangi bir sınırlama yoktur, yani her iki takım da dilediği kadar oyuncu değiştirebilmektedir. Takımlar COACH denilen baş antrenörler tarafından yönetilir. Oyun 10’ar dakikalık dört periyottan oluşur, toplam oyun süresi 40 dakikadır. Top oyunda olmadığı zamanlarda kronometre durdurulduğu için oyun süresi 40 dakikadan daha uzun sürmektedir.
Basketbol oyununun amacı topu rakibin sepetinden geçirerek sayı kazanmak ve rakibin sayı yapmasına engel olmaya çalışmaktır. Oyun süresi sonunda hangi takım daha fazla sayı yaparsa maçı kazanmış olur. Normal oyun süresi berabere biterse, eşitlik bozulana kadar 5’er dakikalık uzatma devreleri oynanır. Her takımın eline geçirdiği topu en fazla 24 saniye süresinde rakibin sepetine doğru atma ve en azından çembere çarptırma mecburiyeti vardır.
Voleybol: File ile ikiye bölünmüş bir oyun alanı ,üzerinde iki takım tarafından topla oynanan bir spordur.
Oyunun amacı, topu filenin üzerinden göndererek rakip takımın oyun alanına değmesini sağlamak ve rakip takımın aynı amaca ulaşmasını ise önlemektir. Takımların topu rakip alana gönderirken topa en az 1 kere kendi sahaları içinde vurulmalıdır. En fazla üç kere değebilirler, blok teması ile 4 kere değme hakları vardır.
Top oyuna servis ile sokulur, servisi atan oyuncu topu filenin üzerinden rakip alana gönderir, topun oyun alanına değmesi, harice gitmesi veya bir takımın hata yapmasına kadar devam eder.
Voleybolda bir rally kazanan takım bir sayı alır (Rally Sayı Sistemi). Servisi karşılayan takım rallyi kazandığında bir sayı ve servis kullanma hakkı kazanır. Hakem oyuncuların birine sarı kart verir ise oyuncunun bulunduğu takım 1 sayı ceza alır eğer servis onlarda ise servis haklarını kaybederler ve servis diğer takıma geçer hakem kırmızı kart verir ise kırmızı kart yiyen, o setliğine oyundan çıkar ve oyuncuları saat yönünde bir pozisyona dönerler. Spor salonlarında, plajda veya çimde oynanabilir. Ve saha ölçüleri 9/6 m dir.
Yüzme:Suyun yüzeyinde ve içinde hareket etmeyi ve bir yöne doğru ilerlemeyi sağlayan hareketlerin bütünü. Bir çeşit su sporu. Dünyânın her yerinde yaygın olan zevk ve yarış sporudur. İnsanoğlunun en eski sportif faaliyetlerinden biridir. Yüzyıllardır insanlar yüzme sporunu biliyorlar ve yapıyorlardı. Yüzmeyi insanların kendilerini sularda korumak için öğrenmeleri gerekmektedir.
Bugünkü şekliyle modern yüzme şekli, ilk olarak İngiltere’de başlatılmıştır. İlk yüzme havuzu 1828’de İngiltere’nin Liverpool şehrinde açılmıştı. Bundan sonra İngiltere ve Amerika başta olmak üzere çeşitli ülkelerde yüzme şampiyonaları ve turnuvaları düzenlenmiş, yüzme bugünkü modern hâline gelmiştir. Yurdumuzda modern yüzme şekli ilk olarak 1960 senesinde başlamıştır. Bu seneden sonra çeşitli yüzme ihtisas kulüpleri kurulmuştur. Yüzme sporu, Türkiye Yüzme Federasyonu kontrolünde faaliyetlerini sürdürmektedir.
Günümüzde yüzmenin sırtüstü, kurbağalama, serbest, kelebek ve yan kulaç en çok kullanılan çeşitleridir.

Masa tenisi:Masa tenisi, 1900’lü yıllarda İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde selüloit yapılı bir özel top ve tef benzeri gergin raketlerle oynanmıştır. Topun raketlere teması sonucu çıkan “ping-pong” sesleri nedeniyle, yansıma kaynaklı bu isimle de anılmaktaydı. Zaman geçtikçe oyuna ilgi azalmış, ancak 1. Dünya Savaşı’ndan sonra, özellikle İngiltere’de tekrar fazlaca oynanmaya başlanmıştı.
Ping-Pong Birliği, federasyona benzer bir yapıyla, 1902 yılında kurulmuş ve 1905 yılında dağılmıştır. Aradan geçen yıllar sonra, Masa Tenisi Birliği ismiyle, 1920 – 1921 yıllarında yeniden vücut bulmuştur. Uluslararası Masa Tenisi Federasyonu (FITT) adıyla, 1926 yılında kurularak günümüze kadar gelen oluşuma ise, 110’dan fazla ülkenin masa tenisi birlikleri üye olmuştur. Sporcu sayısı olarak ise, bu birliklere üye olan 1 milyondan fazla masa tenisi sporcusundan söz etmek mümkündür.


Motokros yarış pisti
Motor Sporları (enduro):Her spor dalındaki gibi bu yarışta da hakemler bulunur ve onların başında da yarış direktörü bulunur. Bunlar yarış gidişatını kontrol ederler. Bu uygulamanın nedeni ise herhangi bir kaza durumunda o kazanın başka yarışçılara zarar vermesini engellemek. Yarış sırasında tehlikeli veya yanlış bir hareket yapmış yarışçıları uyarmak hatta gerekirse onlara ceza vermek. Bir de tabi bu yarış direktörünün yanlışlarını engellemek üzere bir yarış jürisi bulunur.  Türkiye’de pist yarışları da kendi içinde belli sınıflara ayrılıyor. Bu sınıflar yarış motorunun teknik güçleri ve yarışçının tecrübesiyle olmak üzer belli sınıflara ayrılıyor. Bu yarışılar pist yarışlarından farklı olarak toprak zeminde ve atlama rampaları bulunan bir engebelerle dolu bir zeminde yapılır. Yine bu yarışta da pist yarışı gibi belli bir tur atması istenir, ama bu sayı ile değil öncelikle dakika olarak belirlenmiştir o dakika sonunda da 2 tur daha ilave edilerek yarış tamamlanır.Tabi bu yarışa katılanlar motokros için hazırlanmış özel motor ve lastiklerle katılabilirler yarışa. Sınıflandırmalar ise silindir hacmine göre yapılır. Bu yarış da belli bir yarış sonucunda puanlandırılarak yarışçılar sıralanır ve bütün yarışlar toplam puanında birinci olan o senenin şampiyonu olur.Motosiklet yarışlarını izlemek veya şanlı ve başarılıysak orda olup yarışmak paha biçilemez bir duygudur. Ama tabi bir yarıştan söz ediyorsak eşit yarışma için bu yarışın belli kuralları olmalıdır. Ve bu kurallar ihlal edilmemelidir. Motosiklet yarışlarının da bir çok yarış alanı olduğu için gelin bu kuralları yarış yarış inceleyelim.




Bisiklet sporu:bisiklet ikitekerlekli bisikletin gelişmesi sonucunda ortaya çıkmış bir spor dalıdır. Eğlence, ulaşım ve yarışma amacıyla bisiklet sürmenin giderek yaygınlaşması bisiklet sporunu daha da geliştirmiştir. Ama bu yaygınlaşmada, bisikletin yeni gelişmelerle daha rahat ve kolay kullanılır bir araç haline gelmesinin de etkisi olmuştur.Bisiklet kısa yolculuklarda kullanışlı ve ekonomik bir araçtır. Bisikletle yapılan günlük geziler ve tatil turları da çok eğlencelidir. Birçok ülkede turlarla ilgili bilgi sağlayan ve toplu bisiklet gezileri düzenleyen bisiklet kulüpleri vardır.Bisikletle yola çıkmadan önce, bisikletin kullanıma uygun durumda olup olmadığı kontrol edilmelidir. Güvenli ve keyifli bir sürüş için her zaman bisikletin temiz tutulması, işleyen bölümlerinin yağlanması, gerekli ayarların yapılması, lastikler iyice şişirilmesi ve hepsinden de önemlisi frenlerinin denetlenmesi gerekir.


Paten sporu:Paten, bot biçiminde, deri ya da plastikten yapılan, altına en az 2 tekerlek veya çelik takılan, düz (beton, parke, asfalt) zeminde kaymak için kullanılan spor aletidir. Serbest zaman aktivitesi olarak yapılan bir spordur. Gençler ve çocukların yaz eğlencesi sporlarından biri de paten kaymaktır.
Yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarında çocuklar kendileri veya arkadaş grupları ile paten kayarak gezerler. Bazı çocuklar bir hocadan özel ders alarak, bazıları da kurslara giderek paten kaymayı öğrenirler. Hobi olarak kayan birçok kişi vardır. Bu işe gönül vermiş olan kişiler, spor kulüpleri tarafından desteklenerek yarışlara katılmaktadırlar. Paten eğitimi için okullar açılarak bu sporu sevenlere kurslar verilmektedir.


Beyzbol:Gerek Amerikan Beyzbol Ligi MLB’de playoff sezonunun başlaması gerekse de Brad Pitt’in ‘Moneyball’ filmi nedeniyle, beyzbol yeniden ülke gündeminin tepesinde. Beyzbol, ABD’nin en popüler iki sporundan biri. Oyunun kökenleri pek bilinmemekle beraber, 19’ncu yüzyılın ortalarından itibaren yeni dünyada yaygınlaşmaya başladı. 1871 yılında Ulusal Lig (National League) ve 1901 yılında Amerikan Ligi (American League) kuruldu. 1905 yılından beri her yıl bu iki ligin şampiyonları, dünya şampiyonluğu için sezon sonunda karşı karşıya geliyor. Bu iki ligin birlikte oluşturduğu en büyük beyzbol ligine “Major League Baseball (MLB)” deniyor. Genellikle Nisan ayının ilk pazar günü başlayan ve Ekim ayının ilk pazar günü sona eren normal lig boyunca takımlar 162 maç yapıyor. Ulusal ligde doğu, batı ve merkez konferasnlarında toplam 14 takım mücadele ediyor. Amerikan liginde ise doğu, batı ve merkez konferanslarında toplam 16 takım mücadele ediyor. Normal lig sonunda her iki ligin 3’er konferansında birinci olan takım ile, her iki ligin birer en iyi ikincisinden (wild card) oluşan 8 takım “division series” denilen playoff maçları oynuyor.


Boks:Boks,iki kişinin boks hakemi gözetiminde karşılıklı yumruklaşarak; her kafaya vurduklarında tek puan topladıkları spor müsabakasıdır. Belden aşağıya ve enseye vurmak, sporcunun kendi etrafında 360 derece dönmesi, avuç içi (eldivenin beyaz boyalı bölgesi harici) vurmak , ses çıkarmak uyarı almasına neden olur, üç uyarı bir ihtar(-1 puan) alınmasına neden olur. Amatör boksörler 227 gr ağırlığında, profesyonel boksörler ise ağırlığı 170-283 gr arasında değişen eldivenler kullanırlar. Profesyonel boksörler yalnızca şort, amatör boksörler ise şort ve atlet giyer. Hem amatör hem de profesyonel boksörler karşılaşmada diş ve kasık koruyucuları kullanırlar. Amatör boksörler ayrıca koruyucu başlık da takarlar.

Buz pateni:Artistik Patinaj, Artistik Buz Pateni veya Figür Pateni, müzik, dans ve sporu bünyesinde birleştirir. Bu unsurların bir arada olması nedeniyle son derece estetik ve rafine bir spor dalı olarak kabul edilir. Figür Pateni özellikle son 30 yılda teknik ve artistik planda büyük bir ilerleme gösterdiği için günümüzde bütün dünyada Televizyon naklen yayınları açısından en çok ilgi çeken spor dalı olmuştur.
Buz Pateni, olimpik ölçü olarak kabul edilen 30 x 60 metrelik buz pistinde yapılır. Türkiye'nin olimpik ölçülerdeki ilk buz pisti, Ankara'da 1987 yılında açılan ve kısaca Bel-Pa olarak bilinen Büyükşehir Belediyesi'nin Buz Pateni Sarayı'dır. İzmit'te 1999′da hizmete giren ve Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Buz Pateni Pisti de, ülkemizin ikinci olimpik buz tesisidir.
İstanbul ve İzmir'de olimpik ölçülere uyan buz pisti henüz yoktur. İstanbul'da patenciler, Galleria alışveriş merkezinde bulunan küçük bir buz pistinde, İzmir ve Antalya'daki patenciler de, aynı şekilde, kurallara uygun olmayan küçük pistlerde çalışmaktadırlar.

Atletizm:Alm. Leichtathletik, Fr. Athlétisme, İng. Atletic. İnsanın tabii hareketlerinden olan koşu, atlama, atma ve yürüyüşe dayanan, fiziki performansı devam ettirme ve geliştirme gayesini güden beden çalışmalarının bütünü.
Atletizm diğer spor dallarında olduğu gibi, insanın mükemmel yaratılış özellikleri ile var olmuştur. Bu ekonomik, anatomik yapı sayesinde Atletizm dünyanın en popüler branşlarından biri olma özelliğini elde etmiştir.
Zaman, mesafe ve yükseklik gibi unsurlar atletizmi diğer spor dallarından ayırmıştır. Sınırlayıcı faktörler günden güne aşıldıkça, daha kısa zamanda daha uzağa ve daha fazla yüksekliğe ulaşdıkça, yeni rekorlar kırılmakta ve atletizm dünyada daha cazip ve daha popüler duruma gelmektedir.
Bu spor, günümüzde Milletlerarası Amatör Atletizm Federasyonu (IAAF) tarafından düzenlenen kurallara göre bayanlarda l8, erkeklerde 23 branş üzerinden yapılır. Bayanlarda çekiç ve üç adım atlama için hazırlıklar yapılmakta ve bu iki dalın uluslararası müsabakalarda resmiyet kazanması için ön hazırlık çalışmaları devam etmektedir.

Badminton:Kaz tüyünden yapılma bir top ve raketle oynanan bir oyun olan Badminton, topun file üzerinden rakip alana atılması ve geri dönmesini sağlamak amacına dayanan bir spor dalıdır.

Badminton, kolayca öğrenilebilen, bay ve bayan, 7 yaşından 77 yaşına kadar bütün yaş grubunda insanların yapabildiği, ender sporlardandır. Şiddet içermemesi, oynaması ve seyredilmesinin zevkli olması nedeniyle, bayanların da büyük ilgisini çekmektedir. Tenis oyunları gurubundan olması nedeniyle rakipler arasında bir net(file) bulunur, dolayısıyla herkes kendine ayrılan sahada oynar, topu (tüytop) oldukça zararsızdır, böylece yaralanma veya sakatlanma riski en düşük etkinliklerdendir. 

Her yaşta ve her performans düzeyinde oynanır ve zevk verir, kişiyi zorlamaz, aşırı yüklenmenin kötü sonuçları oluşmaz. Özellikle ayak hareketleriyle sahayı tutma ve hamleleriyle Türklerin ata sporu kılıç kullanmaya benzemektedir.


Hentbol:Hentbol Bir takımın 6'sı saha, 1'i kalede olmak üzere 7'şer oyuncu ile iki takım halinde oynadığı bir spor oyunudur. Maç içinde sınırsız oyuncu değişiklik yapılabilir. İlk yıllarında büyük stadyumlarda 11 kişilik takımlar halinde oynanan hentbol, 1950'lerden sonra bir salon sporu olmuş ve açık alan hentbolu giderek popülaritesini yitirerek kaybolmuştur.

Günümüzde Hentbol, özellikle Avrupa kıtasında büyük ilgi çekmektedir. İspanya'da ASO BAL Liga, Almanya'da Handball Bundesliga, İsveç'te Handbol ElitSerien, Danimarka'da TDC Ligaen sporun en üst düzeyde oynandığı yerel ligler olarak nitelendirilmektedir.

Modern hentbolda dünya ve olimpiyat şampiyonluğunu Avrupa Kıtası dışına çıkarabilen tek takım Kore olmuştur. Hem erkeklerde, hem de bayanlarda Asya kıtasının en iyisi olan Koreliler, Avrupa'nın devleri İsveç, Almanya, İspanya, Rusya, Danimarka, Norveç ve Fransa'ya kafa tutma başarısı göstermiştir.

Afrika'da futboldan sonra en çok ilgi çeken ikinci takım sporu olan hentbol, son yıllarda Kara Kıta'da büyük atılım yapmıştır. Mısır'da 1999'da düzenlenen Dünya Erkekler Hentbol Şampiyonası'nda ev sahibi ülke 4.olurken, 2005'te de Tunus kendi ülkesindeki şampiyonada ilk dörde girme başarısı göstermiştir.


Tenis sporu: kadın, erkek, çocuk, yaşlı, özürlü herkese hitap edebilen, hem açık hem de kapalı alanlarda oynanabilen nadir spor dallarından biridir. Herkesin kendi fiziksel yapısı ve yetenekleri dahilinde oynayabileceği, hız, çeviklik, koordinasyon, dayanıklılık gerektiren ve kazandıran bir spor dalıdır. Tenis, tekler ve çiftler olarak gruplandırılır. Teklerde karşılıklı birer oyuncu, çiftlerde eşli karşılıklı ikişer oyuncu olmak şartı ile oynanır. Oyun sahası 23.77 m boyu, tekler için 8.23 m, çiftler için 10.97 m eninde dikdörtgen şeklinde; çim, beton, asfalt, halı, sentetik, antuka, toprak gibi zeminlerden oluşan bir alandır. Saha 91.4 cm yüksekliğinde ve 6.40 m uzunluğunda bir fileyle ortadan ikiye ayrılmıştır.Temel oyun kuralları hem erkekler hem de bayanlar için aynıdır. 
Oyunun temel mantığı, topu raket kullanarak, çizgilerle sınırlanmış alan içine bir defa sekerek veya hiç yere değmeden rakip sahanın çizgilerle belirlenmiş alana rakibinin karşılayamayacağı şekilde atabilmektir. Servise kiminle başlanacağı para atışı veya raket çevirme yöntemiyle belirlenir. Oyun, ilk servis atma hakkını kazanan oyuncunun, kendi yarı sahası dip çizgisi (baseline) arkasının sağından, rakip sahanın çaprazındaki sağ servis alanına servis atması ile başlar.



Su topu:Su topunun son derece basit bir temel kuralı var: Suya batmayan topu, rakip takımın kalesine mümkün olduğunca fazla sokmak. 7’şer kişilik iki takım halinde oynanan karşılaşmalar, 33 metreye 20 metrelik havuzlarda yapılıyor (Minik takımlar ve kadınlar için havuzun boyu 25 metreye düşüyor).  Havuzların derinliği ise 1.90 ile 2.00 metre arasında değişiyor. Kaleler ise 3 metre uzunluğunda ve 90 cm. yüksekliğinde.
Su topunda ekiplerden birisi mavi, diğeri beyaz boneler takmak zorunda. Tıpkı formalar gibi bonelerin üzerinde de 1’den 13’e kadar numaralar var (1 kaleci, 6 oyuncu dışındakiler yedek oyuncu). Oyuncu değiştirme kısıtlaması yok. Ancak sadece molalarda, gollerde ve devre aralarında değişiklik yapılabiliyor.
Su topu, 7’şer dakikalık dört devre halinde toplam 28 dakika oynanıyor. Devreler arasında 2 dakikalık molalar veriliyor. Her devrenin başında havuzun iki kenarına dizilen oyuncular, topu suya atan hakemin düdüğüyle birlikte havuza atlayıp topa önce ulaşmaya çalışıyorlar. İlk atak hakkı böylece topa ilk ulaşan takımda oluyor. Ayrıca her takımın 35 saniye hücum hakkı bulunuyor.
Her takımın tüm oyun içinde sadece 1 dakika süren 2 mola hakkı bulunuyor. Molada oyuncular kendi yarı sahalarının kenarına gelip, antrenörlerinden taktikleri alıyorlar.

Bilardo:Bilardo bir spor çeşididir. Son yıllarda spor dalları içinde önemli bir yer kaplamaya başlamıştır. Şu anda, Avrupa'nın en çok ilgilenilen 5 sporu arasındadır. Bilardo oynamak için gereken aletler; bilardo masası, isteka (bilardo sopası), bilardo topları, tebeşir (istekanın topa daha ölçülü vurmasını ve gereksiz yere kaymamasını sağlar, özellikle falsolu vuruşlarda çok işe yarar), köprü(isteğe göre) (zor uzanılan toplara yetişmeyi sağlar) gerekir.
Bilardoda açı hesaplamak ve hızı ayarlamak iki temel kuraldır. Bilardo kapalı bir alanda oynanır. Bilardo en başta cepli (delikli) bilardo ve cepsiz (deliksiz) bilardo olarak iki temel gruba ayrılır. Cepli bilardoya örnek olarak bilinen 8-Top (Amerikan) bilardosu ve Snooker vardır. Cepsiz bilardoysa 3-Top (3-Bant) bilardo olarak bilinir. Tabii bunların bugüne kadar ulaşamayan çeşitleri de vardır.

Bowling:Bowling, oyuna özel üretilmiş bir top ve 10 lobut (kuka, pin) ile oynanan, oyun hattının sonunda bulunan ve dizilişi kendine özgü ve standart olan lobutları, oyunun topu ile devirmeyi amaçlayan bir salon sporudur.Daha sade şekilde anlatmak gerekirse, 10 lobut, bilgisayar destekli gereçlerle standartlaştırılmış belli bir şekilde dizilir. Oyuncu, oyun hattının başında, kendine uygun ağırlıkta bir topu seçer ve hattın başındaki çizgiyi geçmeyecek şekilde topu lobutlara doğru atar. Amaç, topun mümkün olan en çok sayıda lobutu devirmesidir. Lobutlardan bir kısmı ya da hiçbiri devrilmemiş olursa, oyuncu 2. atışını da gerçekleştirir. İkinci atışın ardından, sıra diğer oyunculara geçer. Topun atıldığı hattın iki yanı da, özel bir durum yok ise, açıktır. Yani, atılan top doğru bir şekilde gitmezse, kenarlardaki kanallardan oyun alanını kontrollü bir şekilde terk edebilir.Birey ya da ekip halinde oynanabilen oyunun ana amacı, en çok sayıda lobutu devirerek en yüksek puanı alabilmektir. Her biri 2’şer denemeden oluşan toplamda 10 frame, bir oyun için oyuncuya tanınmış atış haklarını temsil eder. Oyuncu, bir frame’de, ilk atışında strike yapamazsa, 2. atışını yaparak o frame’i tamamlar. Sadece son frame’de, strike’tan sonra tekrar atış hakkı verilir.

Bungee jumping:Öncelikle derhal şunu belirtelim ki; epilepsi (sara) ve yüksek tansiyon hastaları, hamileler, alkol veya uyuşturucu bağımlıları, ortopedik, psikolojik ve nörolojik rahatsızlığı olanlar bu sporu yapamazlar. Atlayışı yapacak olan kişi bu hastalıklardan hiçbirinin kendisinde olmadığını, 2 şahit huzurunda sözle ve yazıyla beyan eder.  Bu işlemden sonra kilonun belirlenmesi amacıyla iki kez tartıya girilir.Daha sonra atlayışı yapacak olan kişiye her şeyden önce görevliler tarafından malzemeleri giydirilir. Daha sonra bütün güvenlik tedbirleri alındıktan sonra vinç tarafından yukarı çekilecek olan platforma binilir. Platformla birlikte yaklaşık 50 m.yüksekliğe çekilen atlayıcı, yukarıdaki görevlinin son kontrollerinin peşinden kendini boşluğa bırakır.  Zemine doğru yaklaşan atlayıcıyının bungee jumping ipleri esner ve atladığı yüksekliğin yaklaşık olarak %70’i kadar bir yüksekliğe tekrar yükselir.Esneme tamamlanıncaya kadar hareketler bir müddet devam eder (yaklaşık olarak 3-4 kez). Hareket bitiminden sonra platform aşağıya indirilir ve atlayıcı karşılama ekibi tarafından iniş minderine güvenli bir biçimde indirilir .Görevliler güvenlik malzemelerini çıkartmasında atlayıcıya yardımcı olur. Atlayış sırasında meydana gelen aşağı-yukarı esnemeler, sağlıklı bir insan için tamamen tehlikesizdir.
Buz hokeyi: buzun üzerinde iki takımla oynanan bir spor veya oyundur. Oyuncular hokey patenlerini giyip hokey sopalarıyla diski (pakı) kontrol etmeye çalışırlar. Oyuncular diski (pakı) kaleye sokarak sayı bulurlar. Takımda biri kaleci olmak üzere altı oyuncu molasız oynar. Aslen bir takımda 20'den fazla oyuncu vardır. Bir oyuncu kuralları ihlal ederse hakem ceza olarak takımı bir süreliğine 5 kişiyle oynatır. 26x56 mt. genişlikte bir alanda oynanır. 15 ya da 20 dakikalık üç devreden oluşur.
Buz hokeyi konusunda KanadaRusyaİsveçFinlandiyaÇek CumhuriyetiAmerika Birleşik Devletleri ve Slovakya önde gelen ülkelerdir. Dünyadaki en iyi oyuncuların çoğu NHL'dendir (Ulusal Hokey Ligi). Yılın sonunda Stanley Kupası'nı kazanmaya çalışırlar.Kuzey Amerika'da kadınlar Bayanlar Ulusal Hokey Ligi ve Bayanlar Batı Hokey Ligi'nde oynar. Kuzey Amerika ve Avrupa'da erkekler hokeyi kadınlar hokeyinden daha popülerdir. Olimpiyatlarda hokey hem kadınlar hem de erkekler tarafından oynanır. Buz hokeyi 19. yüzyılda Kanadalı güverteciler tarafından bulunmuştur. NHL 1917'de başlamıştır. 2007 itibariyle doğu-batı konferansı adlarıyla 15'lik iki ligi vardır.


Eskrim:kılıçla yapılan bir spordur ve temelini kılıçla dövüş sanatı oluşturur. Eskrimin bir spor dalı olarak gelişmesi, ortaçağda kılıçla yapılan düellolarla yakından ilişkilidir.
Eskrim üç tür silahla yapılır: Flöreepe ve kılıç (sabr). Bu üç eskrim biçiminin sayı sistemleri aynıdır, ama karşılaşmalarda farklı yönleri vardır. Eskrim dayanıklı özel giysiler içinde yapılır. Çelik teller ile örülmüş bir maske, koruyucu bir yelek, sağlam keten ya da branda bezinden bir ceket ve yumuşak eldivenler giyilir. Bu giysiler eskrimciyi yaralanmalardan korur. Eskrim karşılaşmaları, genişliği 1.5 metre ve uzunluğu 14 metre olan bir pistte yapılır.
Flöre olarak adlandırılan silah, 1,1 metre uzunluğunda, ucunda küçük bir düğme ve kabza adı verilen koruyucusu bulunan ince bir silahtır. En çok 500 gram ağırlığında olabilir. Eskrimi öğrenmede de flöre kullanılabilir. Flöre silahının ucundaki yaylı noktanın rakibin gövdesine bastırılmasıyla sayı kazanılır. Her iki oyuncu da aynı anda bu vuruşu yaparsa, sayıyı atak üstünlüğü olan kazanır. Vuruşlar yalnızca gövdeye yapılır,özel yelek olduğundan dolayı, kol ve bacaklara ya da başa değen vuruşlar kural dışı sayılır. Karşılaşmalarda eskrimci kısa, hızlı adımlarla ileri-geri hareket eder. Hücum durumundaysa kol, gövde ve bacaklarının hamle denen açılımıyla rakibini dürter. Savunmada ise rakibin hücumunu savuşturarak vuruş hakkı kazanmaya çalışır. Doğrudan yapılan hamleler rakibi tarafından kolayca savuşturulacağı için, eskrimcinin aldatıcı hareketlerle rakibini şaşırtacak hareketler yapması gerekir.
Epe, flöreden daha keskin ve ağır bir silahtır. Epede dürtüşler yalnızca silahın ucuyla yapılır ve giyside iz bırakmaz. Karşılaşma genel düello kurallarıyla yapılır ve özel sınırlamalar yoktur. Rakibin herhangi bir yerine yapılan dürtüş puan olarak değer kazanır. Aynı anda yapılan vuruşlar iki tarafa da sayı kazandırır.

Jimnastik:Jimnastik vücudu, fiziksel yapısını düzeltme ve geliştirme amacıyla düzenli hareket ettirme sanatı Vücudu çevikleştirmek ve güçlendirmek için yapılan alıştırmaların tümü, idman, kültürfizik Erkeklerde yer alıştırmaları, barparalel barfiks halkalar ve kulplu beygir; kadınlarda yer alıştırmaları eşit olmayan çubuklar barfiks denge kalası alıştırmalarını içeren yarışma disiplini
İyileştirme ve öğrenme amaçları güden tıbbi jimnastik ve eğitim jimnastiğiyse sanat olmaktan çıkıp bilim sayılmaktadır
İnsanın fizik ve moral yetilerini eğitmek fiziksel ve ruhsal verimini arttırmak amacıyla beden çalışmalarından yararlanan "fiziksel eğitim" jimnastikten ayrı bir daldır.

Dağcılık:Dağcılık, dağlarda yürüyüş ve kamp kurmanın yanı sıra teknik malzeme kullanarak tırmanma sporunu da kapsayan bir doğa sporudur.18.-19. yüzyılda Avrupalı (İngiliz ve Fransızlar başta olmak üzere) zenginlerin boş zamanlarını değerlendirmek ve hayatlarının rutinakışını yeni maceralarla süsleme arayışı neticisinde bir spor sayılmaya başlanan dağcılık, 20.yüzyılın başında diğer ulusların da ilgisini çekmeyi başarmıştır. Uluslararası bir spor haline gelmesi ise, 1931 yılında, merkezi Cenevre’de olan Uluslararası Dağcılar Birliği (UIAA)‘nin kurulmasıyla mümkün olmuştur. İzleyen yıllarda, belirli teknik ve emniyet yöntemlerinin geliştirilmesine paralel olarak kendine özgü disiplini ve ilkeleri olan bir spor dalı haline dönüşen dağcılık, birçok doğa sporunun da önünü açmıştır.Günümüzde en çok rağbet gören doğa sporlarından biri olsa da, bu spora eklenebilecek yeniliklerin azalması, yeni neslin yeni doğa sporlarına daha fazla ilgi duyması, ya da bu tür sporlara yönelmesi nedeniyle, günümüzde dağcılık 20. yüzyılın başındaki popülaritesini kaybetmeye başlamıştır.

Golf:Çim sahada, üzerinde doğal ya da yapay engellerin bulunduğu 18 parkurluk alanda oynanan golf yaklaşık 5 asır önce doğmuş. Dışarıdan “monoton ve basit” görünen golf oyununun aslında çok önemli kuralları, heyecanlı maçları, büyük tutkunları, hatta komik fıkraları bile var. Tümünü öğrenmek içinse yazıya bir göz atmanızda fayda var.İngiliz aristokrasisinden dünyaya yayılan golf yaklaşık 5 asır önce doğmuş. Golfün ortaya çıkışına dair ilginç rivayetler var. Bu rivayetlerden biri İskoçyalı denizcilere dayanıyor. Söylenti o ki İskoçyalı denizciler karaya ayak bastıkları zaman ellerine geçen sopaları yolda buldukları taşlara vura vura ilerlerlermiş. Bu durum İngiliz soyluların ilgisini çekince bu “sopa-taş” oyununu geliştirmişler, çim sahalara taşımışlar.Günümüzde golf: Çim sahada, üzerinde doğal ya da yapay engellerin bulunduğu 18 parkurluk alanda oynanan bir oyun. Fiziksel gücün yanı sıra konsantrasyon ve etik görgü kuralları da gerektiriyor.Yaklaşık 70 hektarlık bir alanda 18 delikten oluşan ve ortalama 70 ile 72 vuruşla bitirilen golfü diğer spor dallarından ayıran en önemli özellik 7‘den 77’ye herkesin oynayabileceği bir oyun olması.Golf partnere gerek duymadan kendi başınıza oynayabileceğiniz, sadece sahaya karşı mücadele edebileceğiniz tek spor. Yeşil bir alanda 4-5 saat boyunca en az 6 kilometre yürümek, yarışma sırasında 100-150 vuruş hareketi yapmak sağlık açısından da çok faydalı.Golf aynı zamanda zihinle de oynanan bir oyun. Oyun sırasında konsantre olmanız önemli, çünkü aklınız başka yerdeyken vuruş yapabilmeniz mümkün değil.

Kayak:Bu sporun en temel malzemeleri olan kayaklar, sporcunun boyuna, kilosuna ve ulandıkları kategorilerine göre değişiklik göstermelerine rağmen bütün kayaklarda ön taraf geniş ve ucu yukarı kıvrık, arka taraf dar ve dikdörtgen şeklindedir. Kayak uçlarının kavisleri, kayağın esnekliği ve bükülmeye karşı koyma düzeyi dönüş performansını belirleyen en önemli özelliktir. Kayak alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak kayak uçların da yeni biçimler denenmektedir. Toz karda rahat kayak yapılmasını sağlayan geniş kayakların ardından, parabolik kesimleri sayesinde dönüşlerin daha kolay ve daha aza çaba harcanarak yapılmasına imkan tanıyan kayaklar üretilmiştir.Kayaklar genel olarak, ince tahta, plastik köpük, fiberglas ve metal tabakaların bir çeşit sandviç şeklinde bir araya getirilmelerinden sonra etraflarının kayağa esneklik verecek özel bir maddeyle kaplanmasıyla yapılmaktadır.Alp Disiplini kayaklarında, ön taraf 6-8 cm eninde olup, uzunlukları kullanan kişinin fiziksel özelliklerine göre değişir. Kayma sırasında, kar üzerindeki çukur ve tümseklere gelindiğinde kırılmaması için esnek maddelerden yapılırlar.Kuzey Disiplini kayakları ise daha ince ve uzun özelliklere sahip olup, sadece ön kısımlarında bağlama bulunur.

Kaykay, ekstrem bir spor dalı ve bu amaç için kullanılan spor aleti. Kaykay, 20. yüzyılın ortalarından
sonra, ABD'nin Kaliforniya eyaletinin sahil kentlerinde, rüzgârsız günlerde sörf yapamayan gençler tarafından, tahta bloklara tekerlek takmak suretiyle icat edilmiştir.[1] Sporcu ilerleyen veya durağan durumdaki kaykayın üzerinde dengede durarak çeşitli akrobatik hareketler gerçekleştirir. Başlangıcından bugüne popülaritesi sürekli değişen bu spor dünyanın hemen her köşesinde çok sayıda amatör ve profesyonel sporcu tarafından yapılmaktadır.Kaykay sporu; kaykayı oluşturan parçalar, kendisine özel ayakkabı, kıyafet ve aksesuarların üretimi ve pazarlanması yanı sırakaykay parkları'nın kurulması ve işletmesi, yerel ve uluslararası yarışma organizasyonları ile çok büyük bir endüstri, ekonomive kültür haline gelmiştir.

Kürek sporu:Kol ve bacak gücüne dayalı bir su sporu olan kürek güçlü, dayanıklı ve kondisyonlu olmayı gerektirir. Kürek, belli kurallar dahilinde oynanır. Bu nedenle oyundan alınan zevk ve eğlence kurallara uyulması dahilinde daha yukarılara çıkacaktır. Kürek yarışlarında, takımlar belli bir mesefeyi kurallar içerisinde diğer rakiplerinden daha önce bitirmeyi hedeflerler. Zor ve yorucu bir spor olmasına karşılık yarışma ve takımdaşlık hissi sporu oldukça zevkli hale getirir.Kürek sporunda yarışmalara katılan takım sayısa göre eleme ve final maçları olur. Tüm takımları eleyen takım yarışı kazanır ve şampiyon olur. Kürek sporu yaparken sporcular varmak isitedikleri hedefe sırtını dönerek ulaşmaya çalışırlar. Rakiplerini görme imkanları da çok olmadığı için sadece kendilerini en hızlı şekilde bitiş noktasına ulaştırmaya çalışırlar.
Okçuluk:Okçuluk. Kökeni insanoğlunun avcılık günlerine dayanan, oku bir yay aracılığıyla hedefe göndermeyi amaçlayan spor dalı. Okçuluk ilk kez 1904 Yaz Olimpiyatları ’nda  olimpik programa alınmış, 1972’den beri aralıksız olarak programlarda yer almaktadır. Bu branşta ilk dönemlerde Fransa, Belçika ve Büyük Britanya söz sahibiyken, daha sonraki dönemlerde ABD, Rusya, İskandinav ülkeleri, İtalya ve Kore bu ülkeleri izlemiştir. 1931’de kurulan ve halen 140 ülkenin üye olduğu Uluslararası Okçuluk Federasyonu  okçuluk dalında en büyük otoritedir.Yayşar, fiber, ahşap, karbon veya çelikten imal edilir.Yayın esnek maddesi solar kauçuktan yapılır.Buna mirsin adı verilir. Oklar ise fiber, karbon, alüminyum tahta veya çelikten olabilir. Oklar kompozit olarak bir kaç malzemenin birlikte kullanılması ile de yapılabilir. Okun arkasında oku yönlendiren 3 tane tüy bulunur. Oklar 60 ila 71 cm uzunluğunda, ağırlıkları ise 20 ila 28 gram arasında olmalıdır. 
Paraşüt sporu:Paraşütçüler çoğunlukla uçaktan atlar ve genellikle düzlüklere ve açık bir göğe ihtiyaç duyarlar. Küçük bir havaalanından yola çıkılır ve paraşütçüler yaklaşık 2000 metre yükseklikte uçaktan atlarlar. Çoğunlukla "karın aşağı" pozisyonda bir süre serbest düşerler. Takla ve dönüşler gibi hava gösterileri yapabilirler. Sonunda, 760 metre civarında tam şişecek şekilde paraşütlerini açarlar. Paraşütçüler, belirlenmiş bir alana inmeyi amaçlar. Paraşütçüler serbest düşüş sırasında saatte 190 km ve üzeri hızlarda hareket eder. Kullandıkları paraşütler bu koşullarda açılmaya dayanabilecek biçimde tasarlanmış ve kendiliğinden şişen kanat paraşütleridir. Ana paraşüt bozulur veya açılmazsa kuşamdaki otomatik bir sistem devreye girer ve yedek paraşüt açılır. Paraşütler de serbest atlayışcıların süzülmeyi idare etmek ve yere güvenle inebilmek için kullandıkları yönlendirme kordonları ve kulpları vardır.

Rafting:Adrenalin tutkunu olan herkesi etkileyen rafting, son zamanlarda ülkemizde de rağbet görmeye başlamıştır. Su ile yapılan mücadeleyi zevkli hale getiren bu spor dalı, aynı zamanda doğa tutkunu olan kişileri de etkisi altına almaktadır. Raft adı verilen botlar ve kürekler yardımı ile akış hızı yüksek olan nehirlerde yapılan bu aktivite, son yıllarda yarışma düzenlemelerinde yer almaya başlamıştır. Nehir sporu olarak da adlandırılmaktadır.1900’’lü yıllarda Amerika’da güvenli yük taşımak için kullanılan raftlar, çeşitli ülkelerde de sağlam yapısından dolayı akarsu, nehir taşımacılığında rol alırdı. 2.Dünya savaşı esnasında da kullanılan bu botlar, hala yaygın olarak taşımacılık alanında kullanılmaktadır. Bu sporun gelişimi de yine Amerika’da baş göstermeye başlamıştır. 1973 yılında Sobek Expedition adlı bir kulüp keşif yapmak için çeşitli yerlere gidiyor ve etkinlikler düzenleyerek, rafting sporunun temellerini atıyorlar. Ülkemiz bu spor aktivitesini gerçekleştirmeye elverişlidir. Türkiye’’nin hemen hemen her bölgesinde debisi yüksek nehirler bulunmaktadır. Dalaman Çayı, Fırtına Deresi, Köprüçay, Dim Çayı, Maçka, Manavgat Çayı, Kelkit Çayı, Tortum, Melen Çayı ve Çoruh Nehri gibi birçok yer rafting sporunun en çok yapıldığı mekanlardır. Sobek Expedition adlı kulüp 1982 yılında Çoruh nehrine keşif yapmak için gelmişlerdir.
Snowboarding:1960 'lı yıllarda küçük ski tipinde ucunda ip ve ayakta durulan bölümde ortadan arkaya kadar kaymayı önleyici pütürlü bölümü olan ve kızaklara benzer şekliyle snowboard'ın ilk temelleri atılmıştır. Bu fikrin aslında ilk sahibi Sherman Poppin'di. 1970'li yılların başlarında Bob Webber, Tom Sims, Jake Burton Carpenter, Chuck Barfoot ve Dimitrijie Milovich'ten oluşan sörf tahtası dizayn eden grup tarafından düşünülmüş ve prototipleri oluşturulmuştur. İçlerinden Bob Webber 1972 yılında Snowboard'un patentini alarak ilk resmi Snowboard'u üretmiştir. Önceleri Snowboard yarışmalarına katılan üniversite öğrencisi Burton, daha sonra bunu geliştirmeyi kafasına koymuştur. Snowboard ile önceden ilgilenenler bu soyadların bazılarını çoktan duymuşlardır. Özellikle Bob Webber'den 1990 yılında patenti alan Jake Burton Carpenter'in kurduğu Burton Firması günümüzde de Snowboard sektörünün en gözde markalarındandır. İlk tasarlanmaya başlandığında kızak tarzında dizayn edilen Snowboard'a daha sonraları bağlamalar eklenerek kullanım rahatlığı sağlanmış ve bu da Snowboard'un popülerliğini arttırmıştır. Günümüzde Snowboard, kayağın pabucunu dama atma seviyesine gelmiştir. Özellikle giysilerinin günlük giysilere yakın tarzda tasarlanması, Snowboardçu'nun yan ve esnek duruşu bilhassa gençler arasında bir anda Snowboard'u bir tutku haline getirmiştir. Kayak kökenli insanlar içinde hızla Snowboard öğrenme isteği doğmuş, üşenenlerde ise Snowboard'a karşı karalama kampanyası başlamaktadır...
Sokak kızağı:Spor, 1970'lerde güney California'da ortaya çıktı.Kaykaycılar, kaykaylarının üzerine yattıklarında yokuş aşağı daha hızlı gidebildiklerini keşfettiler.İlk profesyonel yarış 1975'de Signal Hill, California'da yapıldı.Sokak kızağı ABD ve Kanada'nın yanı sıra Avustralya, Fransa, İsviçre ve Birleşik Krallık gibi Avrupa ülkelerinde de yaygındır.Sokak kızağını destekleyen iki başlıca organ Uluslararası Yerçekimi Sporları Birliği (IGSA) ve Uluslararası Yerçekimi Sporları'dır.Biniciler 110 km/s'ye varan hızlarda, yerden sadece birkaç cm yüksekteki görkemli kaykayların üzerinde yatarak, beton bir pist ya da yoldan aşağı son sürat giderler.Sokak kızaklarının frenleri yoktur; biniciler yavaşlamak için ayaklarını kullanmak zorundadır.Amaç yolun sonuna ilk varan olmaktır.Her güzergah farklıdır, ama çoğu 1–5 km uzunluğudadır.Her biri korkutucu olabilen birkaç çeşit yarışma vardır.İkili yarışmalarda, yarışmacılar sonraki tura kalma hakkını elde etmek için çekişirler.Dört ya da altı yarışçının rekabet ettiği, kazaların sıkça görüldüğü başka yarışmalar da vardır.

Sörf:Sörf bir tahta yardımı ile denizde dalgaların üzerinde kıyıya doğru kayarak yapılır.Sevilen bir spor dalı olan örf sevilen Sörf, derin sularda oluşan büyük dalgaların olduğu her yerde kıyıdan 90 ya da 900 metre açıkta her yerde sörf yapılabilir. Ayrıca tahta üzerinde yapılan sörf özellikle okyanus kıyılarında da yapılmaktadır. Türkiye'de tahtayla yapılan sörf için bir ortam bulunmadığından rüzgar sörfü yapılmaktadır.
Yelkenli olan rüzgâr sörfü ise, sörf gibi büyük dalgaların kırıldığı özel kumsallara gereksinim duyulmuyor.. 1970'de bir spor olarak kabul edilen rüzgâr sörfünü ilk defa kimin bulduğu bilinmiyor. Ancak, bu heyecanlı ve hareketli sporun öncülüğünü 1968 yılında California'da Henry Hoyle Schweilzer ve Jim Drake yapmıştır.Rüzgâr sörfü birçok nedenle yaygın bir spor dalı olmuştur. Sörf tahtasına çıkıp düşmeden yelkeni kaldırarak rüzgârla kaymaya başlamak, bu spora yeni başlayanlar için çok heyecan vericidir. Ama kolay görünen bu sporda ilerlemek çok çalışma ve sabır gerektirir. Bu yüden Yeni başlayanlar düşmekten yılmamalıdır. Deneyim kazandıkça dengenin ve ustalığın sürekli olarak artması bu sporun heyecanının devamını sağlar.


Tekvando:Mantığın döğüş sanatı olarak tabir edebileceğimiz Taekwon-Do,kelime olarak.el ve ayakla yapılan vuruşların ilmi,felsefesi anlamına gelir.Bunu şöyle açıklıyabiliriz.TAE.Ayak vuruşları,KWON: el vuruşları Do.isebu döğüş sanatınıtatbiki esnasındaki izlenilecek yolun ve döğüşün felsefesi degerlerinin genel adıdır.Kişi istediği kadar esnek ,istediği kadar güçlü el ve ayak vuruşlarına sahip olursa olsun eğer do kurallarını uygulamıyor ve bu sporu sadece döğüş sporu olarak görüyorsa Takwondocu sıfatı taşıyamaz.Zira taekwondo bir saldırı değil 20 yüzyılı aşkın bir zamandan beri korede bağımsız olarak geliştirilmiş ve uluslararası çağdaş bir nitelik kazanmışolan savunma sporudur.Taekwondonun başlıca özelliği çıplak el ve ayaklarla rakibe karşı geliştirilen savunma tekniklerini içeren bir müsabaka sporu olmasıdır.

Uçurtma kayağı:Ayağa takılı kayaklar yardımıyla, hızla giden bir teknenin arkasına bağlı olan halata tutunarak su üstünde kaymaya dayanan açık hava sporudur. Sukayağı sporunun ilham kaynağının, karda atlar tarafından çekilen kayakçılar olduğu sanılmaktadır.İlk kez 1925 yılında ABD’li Fred Walter bu spor dalının patentini aldı. Gerçek anlamda bir spor olarak ilk kez denenmesi ise 1920’li yıllarda ABD’li Ralph Samuelson tarafından yapıldı. 1930’lu yıllarda, başta ABD olmak üzere, Avusturalya, İngiltere ve Fransa’da yaygınlaştı, 1946’da ise, dünya çapındaki en önemli karar ve yönetim organı Dünya Sukayağı Birliği “World Waterski Union” (WWSU) kuruldu. 1949 yılında sukayağında ilk Dünya Şampiyonası yapıldı; daha sonara bu şampiyona düzenli olarak sürdürüldü.

Yelken:Yelken rüzgar enerjisini kullanarak oluşturduğu kuvvet ile bağlı bulunduğu teknenin hareket etmesini sağlayan özel dizayn edilmiş araçlardır. Yelken özel bir kumaştan yapılır. Bu kumaş ne çok sert, ne de çok yumuşak olmalıdır. Bu kumaşın en önemli özelliği çok sağlam ve esnek bir yapıya sahip olmasıdır. Yelken düz değildir. Her yelkene, özel bir derinlik verilerek yelken üç boyutlu hale getirilir. Yelkeni yıpratan şey, rüzgar, güneş ve denizin tuzlu suyudur. Ayrıca yelkeni gereğinden fazla gergin tutmak da yelkenlerin ömrünü kısaltır. Her yelkenli tekne, kullanma koşullarına göre zaman içerisinde ilk günlerdeki formunu kaybeder.Yelken, deniz, dalga, akıntı ve rüzgar gibi sürekli bir değişim içinde olan dış kuvvetlerle mücadele etmektir. Bu durum dışarıdan görüldüğü kadar kolay bir durum değildir. Akıntı, rüzgar gibi kuvvetler gözle görülemez, hissedilirler ve bunların etkilerini kestirebilmek için deniz üzerinde zaman geçirmek gerekir. Bu faktörler sadece yaşayarak öğrenilir. Zaten yelken sporunu zevkli yapan da bir çok değişkenin birleşerek bu sporu oluşturmasıdır.
ARKADAŞLAR İSTEDİĞİNİZ YA DA BİLDİĞİNİZ BURADA YAZMAYAN BAŞKA SPORLAR VARSA YORUM BÖLÜMÜNE YAZABİLİRSİNİZ.VE BURADA TOPLAM 36 TANE SPOR DALI VARDIR. 





3 yorum:

  1. Amerikan Futbolu:iki ''T'' şeklinde direğin içine topu sokmaya çalışan zırhlı kişilerle oynanır.

    YanıtlaSil
  2. Casino Site | Lucky Club
    Welcome to Lucky Club Live! Casino, the premier UK online casino, gambling site and exclusive welcome bonuses, casino games, live dealer games, 📱 Mobile: Android,iPhone,iPad,Other Mobile Version: Android,iPhone,iPad🥇 카지노사이트luckclub Best Overall Score: 8/10 · ‎Review by Lucky Club

    YanıtlaSil